BURAYA S?TEN?ZE A?T BANNER YADA YAZILAR YAZAB?L?RS?N?Z...

Www.EndlessGenclik.Com

 
 
» Ana Kategoriler
Allah (c.c)  
 Ehli-Beyt (a.s)  
 Kur'an-i Kerîm  
 Peygamberlerimiz
Reddiyeler  
 
» Kuran-ı Kerim Bölümü
 Kuran-ı Kerim Öğreniyorum
 Kuran-ı Kerim Dinle
 Kuran-ı Kerim ve Bilim
 Kuran-ı Kerim Tefsirleri
 Kuran Bir Mucizedir
 
» Hz. Muhammed (s.a.a) Hayatı
 Mekke Dönemi  
 Medine Dönemi  
 Güzel Ahlakı  
 
» On İki İmam (a.s)
 Hz. Ali
 Hz. Hasan
 Hz. Hüseyin
 Hz. Zeynel Abidin
 Hz. Muhammed Bakır
 Hz. Caferi Sadık
 Hz. Musa Kazım
 Hz. Ali Rıza
 Hz. Muhammed Taki
 Hz. Ali Naki
 Hz. Hasan Askeri
 Hz. Mehdi
 
» Mezhebler Bölümü
 Şia Mezhebi
 Caferi Mezhebi
 Hanifi Mezhebi
 Şafi Mezhebi
 Diğer Mezhebler
 
» İlmihal Bölümü
 Namaz
 32 Farz
 54 Farz
 Nasihatler
 Oruç
 Hac
 Zekat
 Nazar
 Cinler
 Abdest
 Teyemmüm
 Diğer
 
» Genel Kategoriler
İslam Alimleri
 Hz Muhammed (s.a.a)
Kısas ve Öyküler
Sağlık Bilgileri
Gençlik
Boykot
 
» İçerik Gönder
Haber Ekle
Dosya Ekle
Yazı Ekle
Köşe Yazısı Ekle
Resim Ekle
Video Ekle
Z Deftere Yaz
 

ehlibeyt-mektebi

171

İmam Muhammed Bakır (as)’ın veladeti 
 
 
Şiaların beşinci İmamı ve Hz. Resulullah efendimizin torunlarından İmam Muhammed Bakır (as) hicretin 57. yılı, Sefer ayının üçünde Medine-i Münevvere’de dünyaya geldi.

21/07/2008
 

   Babası 4. İmam Ali (Zeyn’ul-Abidin -a.s-), Fatıma (İmam Hasan-ı Mücteba’nın kızı)'dır. Bu bakımdan İmam Muhammed Bakır (as) hem baba tarafından ve hem de anne tarafından  İmam Ali ve Hz. Fatıma soyundan gelmektedir.

    İmamet döneminde Ümeyye Oğulları ile Abbas Oğulları savaş halinde olduklarından, İmam Bakır (a.s) en müsait ortama sahip idi ve bu ortamdan en güzel bir şekilde yararlanarak öğrenciler yetiştirmiş, Şia’nın temelini güçlendirmiş ve kültürel bir inkılap gerçekleştirmiştir.

  Bu verimli dönem, oğlu İmam Sadık (a.s)'ın tanıklığıyla 19 yıl iki ay sürmüştür.[1] Bu dönem Emevi halifelerinden olan Velid b. Abdulmelik (H.K.96), Süleyman b. Abdulmelik (H.K.101), Yezid b. Abdulmelik (H.K.105) ve Hişam b. Abdulmelik (H.K.125)'in hükümdarlıkları dönemine rastlamaktadır.[2]

  İmam Bakır (a.s)'ın, kendi döneminin halifeleriyle genel olarak siyasi çatışmaya girişmesi bize bildirilmemiştir. Ama bununla birlikte İmam Bakır (a.s) uygun bir fırsat bulduğunda onların gasıp hükümetini reddetmiş ve halkı Ehl-i Beyt (a.s) imametine davet etmiştir. Nitekim şeyh Kuleyni şöyle rivayet etmiştir:

"İmam Bakır (a.s)'ı Şam'a gönderdiklerinde İmam (a.s), Hişam b. Abdulmelik'in meclisine girince eliyle meclistekilerin hepsine selam vererek oturdular. Hişam, İmam (a.s)'ın bu tür tavrından yani ona resmi selam vermediği ve izinsiz olarak oturduğundan dolayı öfkelenerek İmam'a karşı öfkelenip; "Siz neden halkı kendi imametinize davet ediyorsunuz" diyerek Hazreti kınadı.

  Mecliste bulunanlar da, daha önce aldıkları karara göre İmam (a.s)'ı kınamaya başladılar.

İmam Bakır (a.s) onlara cevap olarak şöyle buyurdu:

"Ey millet! Nereye gidiyorsunuz?! Nereye yönelmişsiniz?! Allah Teala bizim vasıtamızla sizin geçmişlerinizi (atalarınızı) hidayet etti ve sizin nesillerinizi de bizimle hidayete erdirecektir. O halde eğer geçici saltanat sizin içinse, kalıcı saltanat da bizim içindir; bizim saltanatımızdan sonra (artık) bir saltanat yoktur. Çünkü biz akıbet ehliyiz (iyi bir sona sahibiz). Zira Allah Teala şöyle buyuruyor: "Sonuç muttakiler içindir."[3]

  Hişam ilk önce İmam Bakır (a.s)'ı hapse attı; ama hapistekilerin O Hazrete yönelmesinden ve halkın halifeye karşı kıyamının teşekkül bulması korkusundan dolayı İmam (a.s)'ı serbest bırakarak Medine'ye geri döndürmek zorunda kaldı.[4]

  İmam Bakır (a.s), "Medine" şehrinde, Emevilerin fikri ve ameli sapıklıklarına karşılık olarak asil diyaneti diriltme yolunda çok önemli çaba ve teşebbüslerde bulundu. O çabalardan bazıları, İslamî toplumda Ehl-i Beyt (a.s)'ın fikir ve görüşlerini savunup açıklayabilecek bazı fakih ve bilginler yetiştirmek olmuştur. Örneğin: Cabir b. Yezid-i Cufi, İmam Bakır (a.s)'dan yetmiş bin hadis öğrenmiştir.[5] Zurara b. A'yen, Ebu Besir-i Muradi, Muhammed b. Muslim ve Bureyd b. Muaviye, İmam Zeyn'ul- Abidin ve İmam Bakır (a.s)'dan pek çok hadis öğrenip onları halka öğretmişlerdir. İmam Bakır (a.s) onların hakkında şöyle buyurmuştur:

"Eğer bunlar olmasaydı, kimse hidayet yolunu bulamazdı. Bunlar dinin koruyucuları ve babamın, Allah'ın helal ve haramına olan eminleridir. Yine onlar dünya ve ahirette bize doğru yarışanlardır."[6]

  Zikredilen şahıs ve diğer kimselerin İmam Bakır (a.s)'dan naklettikleri rivayetler, Şia fıkhının büyük bir bölümünü oluşturmaktadır.

  İmam Bakır (a.s), bu siyasi teşebbüslere ilaveten Kur'ân ve İtreti (Hz. Peygamber'in Ehl-i Beyt'ini) savunmak ve onların varlığını korumak için, çeşitli din, mezhep ve fırkaların alimleriyle tartışıp münazaralar yapmıştır.

  Örneğin: Şam Hıristiyanlarının rehberleri, Kîsaniyye büyükleri, Basra fakihi Katade, Kadı Ömer b. Zer, Hasan-i Basri, Tavus-u Yemani, Muhammed b. Münkedir, Ebu Hanife ve Havaricin savunucularından olan Abdullah b. Nafi b. Ezrak ile bir takım ihticaç ve münazaralar yapmıştır.[7]

  İmam Bakır (a.s), Abdullah b. Nafi ile yaptığı münazarada ona şöyle sordu: Resulullah (s.a.a)'in buyurmuş olduğu şu Hayber Hadisi hakkında ne diyorsun:

"Yarın bayrağı öyle bir kimsenin eline vereceğim ki O, Allah ve resulünü seviyor; Allah ve resulü de O'nu seviyorlar."

Nafi cevaben şöyle dedi: "Bu hadis hakkında bir şüphe yoktur. Ama Ali ondan sonra "Sıffîn" vakıasında hakemeyni sağlamlaştırmada kafir oldu!"

İmam Bakır (a.s), onun bu sözüne karşılık şöyle buyurdular: "Söyle bakalım, acaba Allah Teala sevdiği Ali'nin ve Nehrevanlıları öldüreceğini biliyor muydu? Eğer bilmiyordu der isen kafir olursun."

İbn-i Nafi: "Biliyordu."

İmam Bakır (a.s): "Allah Teala onu, kendisine itaat edeceğinden dolayı mı seviyordu, yoksa isyan edeceğinden dolayı mı?"

İbn-i Nafi: "İtaat edeceğinden dolayı seviyordu."

İmam Bakır (a.s): "Mağlup oldun, kalk git."[8]

Zahit ve dünyayı terk edenlerden olan Muhammed b. Münkedir şöyle diyor:

"Ben Muhammed b. Ali'ye (İmam Bakır'a) öğüt vermek için O'nun yanına vararak bazı sözler dedim. Ben O'na öğüt vermek isterken O bana öğüt verdi."

Arkadaşları; "O sana nasıl öğüt verdi?" diye sorduklarında şöyle dedi: "Günün tam sıcak bir vaktinde Medine'den dışarı çıktım. Bu sırada, iki zenci kölesinin omzuna yaslanan ve kendisi de iri ve şişman bir kişi olan Muhammed b. Ali'yle (a.s) karşılaştım. Kendi kendime şöyle dedim: Subhanellah! Kureyş'in şeyhlerinden biri bu saatte ve bu haliyle dünya peşindedir! And olsun ki, O'na öğüt ve nasihat edeceğim. Daha sonra O'na selam verdim; O da soluklanarak ve ter döktüğü bir halde selamımın cevabını verdi.

  Sonra dedim ki: Allah seni doğru yola iletsin, Kureyş şeyhlerinden biri olduğun halde, günün bu saatinde ve bu halin ile dünya peşinde misin?! Eğer bu esnada ve bu vaziyette ölümün yetişirse ne yaparsın?!

O Hazret şöyle buyurdu: "Eğer bu hal ve vaziyette ölümüm yetişirse, Allah'a itaat etme yolunda ölmüş olurum. Çünkü bu işimle kendimi ve ailemi, senden ve halktan müstağni kılmış oluyorum. Ama Allah'a karşı yapılan isyanların birinde olduğum halde ölümümün yetişmesinden korkuyorum."

  Bu sırada şöyle dedim: "Doğru buyurdun, Allah sana merhamet etsin; sana öğüt vermek isterken sen bana öğüt verdin."[9]

   İşte böylece İmam Bakır (a.s), diyanet esaslarını sağlamlaştırmak ve ilmi alanlarda muhalifleri mağlup ederek Teşeyyü (Şia) toplumunun gelişmesine sebep oldu; onu yayıp tebliğ etmeye çaba gösterenleri ise takdir ve teşvik ediyordu.

İmam Bakır (a.s), Kumeyl b. Zeyd-i Esedi ismindeki bir şahıs huzurlarına geldiklerinde şöyle buyurdular:

"Ey Kumeyl! Allah'a and olsun ki, eğer bizim yanımızda bir mal olursa, ondan sana da veririz; ama Resulullah (s.a.a)'in Hassan b. Sabit'e buyurduğu şu söz senin için de (geçerli) olsun:

"Ruh'ul- Kudus, bizi savunduğun sürece seninle birlikte olsun."[10]

  Ehlibeyt İmamlarının 5. yıldızı olan İmam Muhammed Bakır'ın (a.s) veladeti münasebetiyle başta İmam Mehdi (a.f) ve bütün Ehlibeyt dost ve aşıklarına tebrik arzediyorum.

---------------------------------------------------------------------------------------------

[1] - Kafi c. 1, s. 472.

[2] - Müntehe'l- A'mal, c. 3, s. 73-90.

[3] - A'raf/128.

[4] - Kafi, c. 1, s. 471.

[5] - İhtisas, s. 61.

[6] - a. g. e,

[7] - İhticac, c. 2, s. 165-193. Avalim'ul-Ulum, c. 19, s. 302-303, 427 ve 430. Bihar, c. 10, s. 149-163, c. 46, s. 347-359.

[8] - Kafi, c. 8, s. 349.

[9] - a. g. e, c. 5, s. 73-74.

[10] - a. g. e, c. 8, s. 102.
 

 
 
Bugün 95 ziyaretçi (106 klik) kişi burdaydı!
 

burayada istenizi tan?tacak ufak bi yaz? ve telif hakk? ks?m? olabilir yada ba?ka bir?ey size kalm?? :D

 

Www.EndlessGenclik.Com

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol