163
Zühd hakkındaki sözleri |
Dünyada zahid olup ahirete ilgi gösterenlerin alâmeti, aynı hedefi taşımayan dost ve arkadaşları terketmeleri ve böyle kimselerle oturup kalkmamalarıdır. |
16/07/2008 |
Ey insanlar, bilin ki ahiret için amel eden, dünyanın peşin mal ve mülkünden el çekip ölüm için hazırlık yapar, vakit geçmeden ve mutlaka karşılaşacağı ecel gelmeden önce ahiret işine koşar ve ölümden önce ihtiyatlı davranır. Allah-u Teâla buyuruyor ki: "Onlardan birine ölüm gelip çattı mı, "Rabbim beni geri çevir, umulur ki geride bıraktığım dünyada, salih amellerde bulunurum."der." Öyleyse her biriniz, bugün kendisini dünyaya dönmüş, ihtiyaç ve çaresizlik günü için salih ameller yapmakta kusur ettiğinden dolayı pişman olmuş kimse gibi farzetmelidir. Ey Allah'ın kulları! Biliniz ki kim, dünya sultanlarının gece saldırısından korkarsa uykusu kaçar; rahat uyuyamaz; yeme ve içmeden kesilir. Öyleyse ey insanoğlu! Aziz Allah'ın ansızın taarruz edip elemli yakalayışla yakalaması ve günah ehline ansızın baskın yapması var iken, sana yazıklar olsun. Ölüm gece ve gündüz kapıları çalmaktadır. Bu öyle bir ansızın baskındır ki, ne ondan kaçıp kurtulmak olur ve ne de O'ndan başka bir sığınak bulunur. Ey mü'minler! Takva ehlinin, korktuğu gibi, Allah'ın ansızın göndereceği azabından korkun. Zira Allah-u Teâla buyuruyor ki: ‘İşte bu (zalimler yok olduktan sonra yerlerine varis olmak), benim makam ve azabımdan korkan kimselere âit bir şeydir.’ Öyleyse dünya yaşantısının süsünden ve aldatmasından korkun. Ona meyletmeyin ve zararlı sonucunu hatırlayın. Çünkü dünyanın süsü imtihan vesilesi, sevgisi de günahtır. Ey insanoğlu, yazıklar olsun sana! Bil ki fazla yemekten oluşan kasavet, dolu karnın sıkıntısı, doymanın sarhoşluğu ve mülkün gafleti (gururu), insanı amel etmekten alıkor, Allah'ı hatırlamayı unutturur ve ecelin yaklaşmasını akıldan çıkarır. Dünya sevgisine tutulan, şarap sarhoşluğundan aklını yitiren kimse gibidir. Şüphesiz ki Allah'ı tanıyan, O'ndan korkan ve O'nun için çalışan, doymayı sevmeyecek derecede kendisini açlığa alıştırmalıdır; evet, yarış atı da böylece zayıflatılır. Ey Allah'ın kulları! Allah'ın sevabına ümitli olan ve azabından korkan kimseler gibi, O'ndan korkun. Allah'a andolsun ki O, size bir mazeret yolu bırakmamış, sizi korkutmuş, teşvik ve tehdit etmiştir. Ama siz, ne O'nun teşvik ettiği değerli sevaplara iştiyak gösterip çalışıyorsunuz ve ne de sizi tehdit ettiği elemli ve şiddetli azaplardan korkup çekiniyorsunuz. Halbuki Allah-u Teâlâ, kitabında size bildirmiştir ki: "İnanarak iyi işlerde bulunanların çalışmaları karşılıksız bırakılmaz ve biz, şüphe yok ki onları yazmaktayız." Sonra Yüce Allah Kur'an'da, dünya hayatının peşin şatafat ve parıltısından çekinmeniz için size ayetler indirerek buyurmuştur ki: "Mallarınız ve evlatlarınız, sizin için ancak bir denemedir; Allah katındaysa pek büyük bir mükâfât vardır." Öyleyse gücünüz yettiği kadar Allah'tan çekinin, dinleyin ve itaat edin. Yine Allah'tan korkun ve öğütleriyle öğütlenin. Ben, günahın (zararlı) sonuçlarının sizlerin çoğunu zayıf ve güçsüz bir hale getirdiğini görüyorum. Ama yine de onlar, günahtan çekinmeyip dinlerine zarar verdiği halde ondan nefret etmiyorlar. Ey insanlar! Allah'ın, dünyanın ayıbı ve hakirliği hakkındaki çağrısını duymuyor musunuz? Buyuruyor ki: "Bilin ki dünya yaşayışı ancak bir oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda bir övünme, mal ve evlatlar da bir çoğalma tutkusudur. Bir yağmur örneği gibi onun bitirdiği ekin, ekincileri şaşırtır, sevindirir, sonra kuruyuverir de bir de bakarsın, sapsarı olmuş, sonra da çerçöp oluvermiştir. Oysa ahirette şiddetli bir azap, Allah'tan bir mağfiret ve bir hoşnutluk (rıza) vardır. Dünya hayatı, aldanış olan bir metadan başka bir şey değildir. Rabbinizden olan mağfirete (erişmek) ve cennete (kavuşmak için) çaba gösterip yarışın ki, (o) cennetin genişliği gök ile yerin genişliği kadar olup da Allah'a ve O'nun Resulüne iman etmekte olanlar için hazırlanmıştır. İşte bu, Allah'ın fazlıdır ki, onu dilediğine verir. Allah büyük fazl sahibidir." Yine buyuruyor ki: "Ey inananlar, Allah'tan sakının ve herkes, yarın için neyi takdim edip gönderdiğine baksın ve çekinin Allah'tan; şüphe yok ki Allah, ne yapıyorsanız hepsinden haberdardır. Ve o kişilere benzemeyin ki, Allah'ı unutmuşlar da O da onlara kendi nefislerini unutturmuştur. İşte onlar fasık olanların tâ kendileridir." Ey Allah'ın kulları! Allah'tan korkun, tefekkür edin ve yaratıldığınız şey için çalışın. Zira Allah sizi abes olarak yaratmamış ve sizi başı boş da bırakmamıştır. Kendisini size tanıtmış, Resulünü size göndermiş ve helali, haramı, delil ve misalleri içeren kitabını da size nazil etmiştir. Öyleyse Allah'tan sakının. Çünkü Rabbiniz size delil olarak şöyle buyurmuştur: "Onun için iki göz ve bir dille iki dudak vermedik mi? Ve ona iki sarp yolu (hayır ve şerri) göstermedik mi?" İşte bu, Allah'ın size olan hüccetidir. Öyleyse gücünüz yettiğince Allah'tan sakının. Zira Allah'ın gücünden başka bir güç yoktur ve O’ndan başkasına tevekkül edilmez. Allah'ın salatı Muhammed Peygambere ve O'nun pâk soyuna olsun.
|